Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki basına kapalı görüşme yaklaşık 3 saat sürdü. Görüşmenin ardından bir açıklama yayınlandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Milli Güvenlik Heyeti, 9 Ağustos 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Toplantıda;
1. Başta PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri olmak üzere millî birlik ve beraberliğimize yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla yürütülen operasyonlar hakkında Heyete bilgi verildi. . FETÖ ile mücadelede gelinen son adım değerlendirildi; Türkiye’nin başta güvenlik ve dış politika olmak üzere stratejik kazanımlarını engellemek için kurgulanan ve seferber edilen bu hain şebekeye hiçbir koşulda izin verilmeyeceği bir kez daha vurgulanmıştır.
2. Eşsiz fedakarlıklarla kazanılan Milli Gayretimizin sonunda imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yıl dönümünde, tarihin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yüklediği sorumluluğun gereklerinin yerine getirildiği belirtildi. hassasiyetle; Bir asırdır bölgemizde barış ve istikrarın temeli olan antlaşmanın tesis ettiği düzenlemeyi milletimizin menfaatleri doğrultusunda güçlendirme kararlılığı teyit edilmiştir.
3. Komşumuz Irak ile işbirliğimizin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerimiz hem de bölgemiz için değerli kazanımlar elde edilmesine katkı sağlayacağı belirtilmiş; Türkiye’nin terörle mücadele, güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarına samimiyetle destek verilmesinin işbirliği zeminini güçlendireceğine işaret edildi.
4. Rusya-Ukrayna savaşının seyri ve bundan sonraki adımlarda bölgemize olası etkileri ayrıntılı olarak ele alınmış; Karadeniz’de tansiyonun yükselmesinin kimsenin çıkarına olmayacağı belirtildi. Tüm taraflar müzakere masasına oturmaya ve savaşı gecikmeden bitirmeye davet edildi; Tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin ihtiyaç sahibi ülkelerde olası aksilikleri önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağı vurgulandı.
5. Afrika’da tüm kıtaya yayılabilecek son gelişmeler değerlendirildi; Kıtanın sorunlarına en uygun çözümlerin ancak kıta sahipleri tarafından bulunabileceğine değinildi.
6. İslam dinini amaç edinerek iki milyara yakın Müslümanı rencide eden ve Birleşmiş Milletler tarafından nefret suçu olarak nitelendirilen menfur fiillerin önlenmesi ve zalimlerin cezalandırılması konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen devletler; İfade özgürlüğü kisvesi altında ektikleri nefret tohumlarının yıkıcı etkilerinin farkına vararak, bir an önce tutumlarını değiştirmeye ve kutsal değerlere yönelik saldırılara karşı birlikte çalışmaya davet ediliyorlar.
7. Küresel bir kriz haline gelmeye başlayan iklim değişikliğinin, düzensiz göçten toplumsal bunalımlara, iç çatışmalardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri vurgulanmış; İnsanlığın bu ortak sorununun ancak uluslararası toplumun adil ve samimi çabaları ve işbirliği ile çözülebileceği belirtildi.
